Hepsini Alamayacak Kadar Küçük", yönetmen Juan José Campanella tarafından yönetilen ve Leonardo Sbaraglia, Ricardo Darín ve Dolores Fonzi gibi oyuncuların başrollerini paylaştığı dokunaklı bir Arjantin filmidir. Bu film, sıradan bir adamın hayatının karmaşıklığını ve içsel çatışmalarını ele alırken, hayallerin ve umutların gücünü vurgular.Film, Buenos Aires'in karmaşık sokaklarında geçiyor. İşsizlik, ekonomik sıkıntılar ve kişisel hayal kırıklıklarıyla boğuşan Matías (Leonardo Sbaraglia), hayatının dönüm noktasına gelmiştir. Ancak, bir gün tanıştığı eski arkadaşı Fermín (Ricardo Darín), ona ilginç bir teklif sunar: Birlikte, Buenos Aires'in gizli bir yönünü keşfetmek için bir yolculuğa çıkacaklardır.Matías ve Fermín, Buenos Aires'in sokaklarında dolaşırken, şehrin gizli yeraltı dünyasına doğru bir keşif yolculuğuna çıkarlar. Bu yolculuk, Matías'ın iç dünyasını ve hayata bakışını tamamen değiştirir. Birlikte karşılaştıkları insanlar ve deneyimler, Matías'ın geçmişiyle yüzleşmesine, hayallerini yeniden keşfetmesine ve yaşamın anlamını sorgulamasına neden olur.Film, Arjantin'in sokaklarında geçen bu sıra dışı yolculukla birlikte, insanların iç dünyalarındaki karmaşıklığı ve yaşamın anlamını arayışlarını derinlemesine inceler. Özellikle, Matías'ın karakteri üzerinden, izleyicilere hayal kırıklıklarıyla dolu bir dünyada umudu ve yeniden doğuşu hatırlatır."Hepsini Alamayacak Kadar Küçük", duygusal derinliği, etkileyici performansları ve etkileyici görsel anlatımıyla izleyiciyi içine çeken bir film. Juan José Campanella'nın yönetmenliğiyle, Leonardo Sbaraglia ve Ricardo Darín'in unutulmaz performanslarıyla, bu film, küçük detaylarda gizli büyük anlamları keşfetmeye davet ediyor.

Havuz Tamircisi" (2016) filmi, sıcak yaz günlerinde serinlemek için insanların sığındığı bir havuzun etrafında dönen erotik bir hikayeyi anlatıyor. Başroldeki karakter, gizemli ve çekici bir havuz tamircisidir. Havuzun sahibi olan zengin bir aile tarafından işe alınır ve kısa sürede dikkatleri üzerine çeker.Havuz tamircisi, dışarıdan bakıldığında sıradan bir işçi gibi görünse de, aslında derin bir sırrı ve gizli bir geçmişi vardır. Havuzun etrafında çalışırken, sahibi olan ailenin genç ve çekici üyeleriyle tanışır ve aralarında tutkulu bir çekim başlar. Ancak, bu tutkulu ilişki gizemli geçmişi ve karmaşık ilişkilerle sınanır.Film, erotizm ve gizem dolu sahnelerle doludur. Havuzun serin suları, karakterlerin arasındaki tutkulu buluşmaların ve çatışmaların mekanı haline gelir. Hem aşkın hem de tehlikenin buluştuğu bu yerde, karakterler duygusal ve fiziksel sınırlarını zorlarlar.Estetik açıdan, film yazın sıcak atmosferini ve havuzun çekici görüntüsünü ustaca yansıtır. Parlak renkler ve görsel efektler, izleyicilere etkileyici bir görsel deneyim sunarken, müzik ve ses efektleri de hikayenin duygusal derinliğini artırır."Havuz Tamircisi", sadece erotik sahneleriyle değil, aynı zamanda karakterlerin içsel yolculuklarını ve duygusal gelişimlerini de inceler. Film, izleyicilere tutkulu bir aşk hikayesi sunarken, aynı zamanda gizemli geçmişlerin ve sırların çözülme sürecini de keşfetme fırsatı verir.

Başrollerde, şehir yaşamından uzaklaşarak doğanın kucaklayıcı kollarına kaçan bir çift, Lara ve Alex yer alıyor. Modern dünyanın getirdiği stresten ve gerginlikten uzaklaşmak isteyen ikili, ormanın derinliklerinde bir kulübede huzur aramaya karar verirler. Ancak, bu sakin kaçış, onları beklenmedik bir maceranın içine sürükler.Lara ve Alex, kulübeye yerleştikten sonra, çevrede keşif yapmaya çıkarlar. Doğanın güzellikleri ve sessizliği, onları adeta büyüler. Ancak, bir gün, yürüyüş sırasında, ormanda gizemli bir çiftle karşılaşırlar. Bu çift, doğanın içinde özgürce yaşayan, tüm tabuları yıkan bir yaşam tarzını benimsemiştir.İkilinin bu gizemli çiftle tanışması, onların hayatlarını sonsuza kadar değiştirecek bir serüvenin başlangıcı olur. Doğanın kucağında, Lara ve Alex, kendilerini tamamen serbest bırakırken, içlerindeki tutkuları ve arzuları keşfederler. Ancak, bu özgürleştirici deneyim, aynı zamanda yasak ve tehlikeli sulara da sürükler."Tatlı ve Doğal", modern yaşamın getirdiği sınırlamalardan kaçarak doğanın kucaklayıcı güzelliklerinde bir arayışın hikayesidir. Lara ve Alex, hayatlarının en tatlı ve en doğal deneyimini yaşarken, doğanın çekiciliğiyle ve insan doğasının derinliklerinde yatan sırlarla yüzleşirler.

New York'un parlayan ışıkları altında, bir işadamının dünyası sarsılıyor. "Ölümcül Cazibe" adlı bu sürükleyici film, iki tutkulu ruhun karşılaşmasını ve tutkunun kıyısında yaşanan bir aşkı anlatıyor. Ancak, bu aşkın bedeli yüksek olacak.Film, başarılı ve karizmatik bir işadamının yolculuğunu konu alıyor. Bir iş seyahati sırasında, gizemli ve çekici bir kadınla tanışır. İkisi de birbirlerine çekilirken, tutku dolu bir ilişki başlar. Ancak, gizemli kadının geçmişindeki karanlık sırlar, ilişkilerini tehlikeye atar."Ölümcül Cazibe", izleyicilere tutkunun derinliklerine bir yolculuk sunarken, aynı zamanda duygusal bir gerilim ve romantizm dolu bir hikaye de vaat ediyor. New York'un büyüleyici atmosferi ve karakterler arasındaki kimya, izleyicileri büyülü bir dünyaya çekiyor.

Kulübün ortasında, dans pistinde, göz alıcı bir dansçı olan Lola, herkesi büyüler. O, sadece güzelliğiyle değil, aynı zamanda sahip olduğu özgüven ve cesaret ile de dikkat çeker. Ancak, Lola'nın dışarıdan göründüğü gibi masum olmadığına dair bir his vardır.Bir gece, kulübe gelen gizemli bir yabancı olan Jake, Lola'ya hemen dikkatini çeker. Aralarında derin bir çekim başlar ve dans pistindeki tutkulu buluşmaları, hızla yasaklanmış bir aşka dönüşür. Ancak, Jake'in gizemli geçmişi ve Lola'nın sırları, aralarındaki ilişkiyi tehlikeli bir oyuna dönüştürür.İki sevgili, kulübün karanlık köşelerinde, yasak aşklarını yaşarken, aynı zamanda kendilerini tehlikeli düşmanların hedefinde bulurlar. Gizli anlaşmalar, ihanetler ve yasaklanmış arzularla dolu bu tutkulu gece, ikisinin de hayatlarını sonsuza kadar değiştirecek bir yolculuğa dönüşür.

Wendy, John ve Michael Darling, Londra'nın soğuk ve karanlık gecelerinden birinde Peter Pan'ın çağrısına kulak verip Neverland'e doğru büyülü bir yolculuğa çıkarlar. Bu egzotik adada Peter Pan ve Tinker Bell'in rehberliğinde, adanın gizemli ve çekici köşelerini keşfetmeye başlarlar. Peter ve Wendy arasında oluşan çekim, adanın büyülü atmosferiyle birleşir ve ikili yasak ve tutku dolu anlar yaşarlar. Wendy, Peter'ın yanında kendini yeniden keşfeder ve daha önce hiç hissetmediği bir özgürlük ve mutluluk hisseder.Wendy ve kardeşleri, Neverland'den ayrılırken yaşadıkları bu yoğun ve unutulmaz deneyimlerin izleriyle geri dönerler. Wendy, Peter ile geçirdiği bu özel zamanın etkisiyle hayatına yeni bir perspektifle bakar ve şehir hayatına döndüğünde, içindeki tutkuyu ve keşfetme arzusunu kaybetmez. Bu macera, onların hayatında sadece fiziksel bir kaçış değil, aynı zamanda duygusal bir uyanış ve özgürlüğe adım atma anlamına gelir.

Yılın en sıcak hafta sonu, Los Angeles'ın gözde mahallelerinden birinde lüks bir malikanede özel bir parti düzenlenmektedir. Bu parti, yalnızca seçkin ve gizli bir davetli listesiyle sınırlıdır. Ev sahibi, sosyetik bir playboy olan ve gizemli kimliğiyle tanınan Alex, her yıl düzenlediği bu çılgın etkinlik için arkadaşlarını ve tanıdıklarını bir araya getirir. Bu yılki parti, sınırları zorlayan erotik oyunlar ve karşı konulamaz çekiciliklerin odak noktası olacak şekilde planlanmıştır.Partiye katılanlar arasında, hayatın stresinden kaçmak ve sınırlarını zorlamak isteyen üç çift bulunmaktadır. İlk çift, kariyerlerine odaklanmış iş insanları Emma ve Daniel'dir. İlişkilerinde heyecanı yeniden keşfetmek isteyen ikili, bu partiye katılmayı cesur bir adım olarak görür. İkinci çift, üniversiteden beri birlikte olan, ancak rutine kapılmış olan Lisa ve Mark'tır. Onlar, birbirlerini yeniden keşfetmek ve ilişkilerine heyecan katmak istemektedir. Üçüncü çift ise özgür ruhlu sanatçılar Chloe ve Max'tir; her zaman sınırları zorlayan ikili, bu etkinliğin kendileri için mükemmel bir kaçış olacağını düşünür.Parti başladığında, malikane lüks ve ihtişamın simgesi haline gelir. Farklı odalar, katılımcıların gizli arzularını keşfetmeleri için özel temalarla döşenmiştir. Bir odada, sensüel bir maskeli balo düzenlenirken, başka bir odada dans ve müzik eşliğinde özgürlükçü bir atmosfer yaratılmıştır. Her oda, katılımcıların fantezilerini gerçekleştirmelerine olanak tanır.Emma ve Daniel, ilişkilerindeki monotonluktan sıyrılmak için farklı oyunlara katılırlar. Daniel, Emma'yı ilk kez başka erkeklerle flört ederken izler ve bu, aralarındaki tutkuyu yeniden alevlendirir. Lisa ve Mark, maskeli baloda birbirlerini yeniden keşfeder ve uzun zamandır hissetmedikleri bir çekimle karşılaşırlar. Chloe ve Max ise, sanatsal bir performans odasında, kendilerini ve birbirlerini yaratıcı ve tutkulu bir şekilde ifade ederler.Gecenin ilerleyen saatlerinde, ev sahibi Alex, konuklarını büyük salona toplar ve onları beklenmedik bir sürprizle karşılar. Bir grup profesyonel dansçı, erotik bir gösteri sunarak ortama daha da fazla elektrik katar. Gösteri, hem görsel bir şölen hem de duygusal bir uyanış niteliğindedir. Bu, katılımcıların birbirlerine olan arzularını daha da derinleştirir ve sınırlarını zorlamalarını sağlar.Parti sona erdiğinde, çiftler birbirlerine yeni bir ışıkta bakarlar. Emma ve Daniel, birbirlerine olan aşklarını ve tutkularını yeniden keşfetmiş olarak ayrılırlar. Lisa ve Mark, yılların getirdiği monotonluktan kurtulmuş ve ilişkilerine yeni bir soluk getirmiştir. Chloe ve Max ise, birbirlerine olan bağlarının ne kadar güçlü olduğunu anlamış ve bu deneyimi sanatsal yolculuklarına ilham olarak kullanmayı planlamışlardır.

ABD’nin küçük ve sakin bir kasabasındaki lisede öğretmenlik yapan Jonathan Miller, dışarıdan bakıldığında son derece sıradan bir adamdı. Her gün sabahın erken saatlerinde okulun kapısından girer, daima tertemiz giyinir, ciddi ve sakin tavrıyla dikkat çekerdi. Onu diğer öğretmenlerden ayıran tek belirgin şey, neredeyse hiçbir zaman yanından ayırmadığı eski, deri kaplı bir defterdi.Bu defter, öğrencilerin ve öğretmen arkadaşlarının merakını çekmişti. Jonathan’ın sınıfta notlar almak için kullandığı sıradan bir defter gibi görünse de, hiç kimse bu deftere ne yazdığını bilmiyordu. Jonathan, dersi biter bitmez defterini hızla toparlar ve kilitli çekmecesine koyardı. Bir gün, öğrencilerinden biri olan Emily, bu gizemli defteri fark etti ve ona karşı derin bir merak beslemeye başladı.Emily, okulun en parlak öğrencilerinden biriydi ve öğretmenlerinin gözünde çalışkanlığıyla tanınıyordu. Ancak Jonathan’ın defterinin içindeki sırları öğrenme isteği, onu alışılmadık bir araştırmaya itti. Bir gün, Jonathan bir öğretmen toplantısına giderken defterini sınıfta unuttu. Emily için bu, kaçırılmayacak bir fırsattı. Deftere hızla göz gezdirdi ve gördüğü şey karşısında şaşkına döndü: Jonathan, bu deftere sadece ders notları değil, aynı zamanda kasabanın tarihiyle ilgili eski, çözülmemiş bir gizemi kaydetmişti.Jonathan’ın defterinde kasabanın kuruluşundan bu yana ortadan kaybolan insanlarla ilgili bilgiler yer alıyordu. Her kaybolan kişiyi takip eden olaylar, belli bir düzen içerisinde yazılmıştı ve son sayfalara doğru bu olayların giderek arttığı görülüyordu. Emily, bu sırrın peşine düşmeye karar verdi ve Jonathan’a yakalanmadan defteri yerine koydu.Günler geçtikçe Emily, kasabanın eski kütüphanelerinde araştırma yapmaya başladı. Jonathan’ın yazdıklarının doğruluğunu keşfettikçe, kasabanın geçmişindeki karanlık sırlar gün yüzüne çıkmaya başladı. Kasabada bir zamanlar güçlü olan bir aile, yüzyıllardır süregelen ve gölgelerde kalan bir suç örgütüyle bağlantılıydı. Bu örgüt, kendi çıkarları uğruna insanları ortadan kaldırıyor ve hiçbir iz bırakmadan kaybolmalarını sağlıyordu.Emily, bu bilgileri öğrendikçe, Jonathan’ın neden bu defteri sakladığını ve neden bu kadar dikkatli olduğunu daha iyi anladı. Artık sadece bir lise öğrencisi değildi; kasabanın karanlık sırlarını çözmeye çalışan bir dedektif gibi hareket ediyordu. Ancak bu araştırmalar, onun başını belaya sokmaya başladı. Kendisini takip eden garip insanların farkına vardı ve Jonathan’ın ona göz kulak olduğunu hissetmeye başladı.Bir gün okul çıkışında Jonathan, Emily’yi sessizce yanına çağırdı. “Defterimi okuduğunu biliyorum,” dedi, derin bir nefes alarak. Emily’nin kalbi hızla çarpmaya başlamıştı, fakat kaçmadı. Jonathan ona, “Bu bilgiyle ne yapmayı düşünüyorsun?” diye sordu. Emily, bu kasabanın sırlarını ortaya çıkarmaya kararlıydı, ancak Jonathan onu uyardı: “Bu iş çok tehlikeli. Gördüklerin yalnızca başlangıç.”

"Le Confessioni Erotiche", erotik türde bir İtalyan filmidir ve 1996 yılında yayınlanmıştır. Film, erotik sahneleri ve duygusal karmaşıklığıyla dikkat çeker. Başrollerde genellikle ünlü oyuncular bulunur ve genellikle aşk, tutku ve çekicilik gibi temaları işler.Film, baş karakterlerin romantik ilişkileri, cinsel arzuları ve duygusal çatışmaları üzerine odaklanır. Karakterler arasındaki ilişkiler, tutku dolu anlar ve karmaşık duygusal bağlar izleyicilere sunulur. "Le Confessioni Erotiche", izleyicilere erotik bir deneyim sunarken aynı zamanda karakterlerin iç dünyasını ve duygusal zorluklarını da keşfetmelerine olanak tanır.Film, cinselliği açık bir şekilde ele alırken, aynı zamanda duygusal derinlik ve karakter gelişimi üzerine odaklanarak erotik türün sınırlarını zorlar. Sanatsal bir bakış açısıyla işlenen sahneler ve derinlikli karakterler, izleyicilerin filmi sadece erotik bir içerik olarak değil, aynı zamanda duygusal bir deneyim olarak da görmesini sağlar."Le Confessioni Erotiche", erotik sinemanın çeşitli yönlerini bir araya getirerek izleyicilere unutulmaz bir film deneyimi sunar. Erotik türü sevenler için çekici bir seçenek olabilir, ancak duygusal zenginlik arayan izleyiciler için de ilgi çekici olabilir.

"Secret Lives", sıradan görünen insanların aslında derin ve karmaşık sırlarla dolu yaşamlarını keşfettiği bir hikayeyi anlatıyor. Film, farklı sosyal çevrelerden gelen bir grup insanın hayatına odaklanıyor ve izleyicilere sırlarla dolu bir dünyanın kapılarını aralıyor.Başrollerde, hayatlarını mükemmelmiş gibi gösteren bir iş kadını, sırlarla dolu bir geçmişi olan bir dedektif, gizemli bir sanatçı ve bir sokak müzisyeni gibi farklı karakterler yer alıyor. Bu karakterlerin bir araya gelmesiyle, izleyicilerin her birinin gerçek kimlikleri ve yaşamlarının perde arkasındaki sırları keşfetmeleri için bir fırsat doğar.Film, karakterlerin karmaşık ilişkilerini, geçmişteki travmalarını ve iç dünyalarındaki çatışmaları incelerken, aynı zamanda insan doğasının derinliklerine de iner. Her bir karakterin sırlarını korumak için çıktığı mücadele, izleyicileri büyüleyici bir yolculuğa çıkarır.Görsel açıdan, film, şehir manzaraları, gizemli mekanlar ve karakterlerin iç dünyalarını yansıtan etkileyici sahnelerle doludur. Renk paleti ve sinematografik teknikler, filmi atmosferik ve çekici kılar.Secret Lives, insanların yüzeyde ne kadar normal görünseler de aslında derinliklerinde neler taşıdıklarını keşfetmeye davet eden güçlü bir hikaye sunar. İzleyicileri sırlarla dolu bu dünyaya çeken film, insan doğasının karmaşıklığını ve sırların gücünü vurgular.

Intergirl", Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya'da geçen bir romantik drama filmidir. Film, post-sovyet döneminde Moskova'nın karmaşık ve renkli atmosferinde bir genç kadının hikayesini anlatır.Ana karakterimiz, genç ve güzel bir kadın olan Lena'dır. Lena, Moskova'da mütevazi bir yaşam sürmektedir ancak hayatı, bir gece kulübünde tanıştığı yabancı bir adamla değişir. Bu adam, Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen bir işadamıdır ve Lena'nın hayatında bir dönüm noktası olur.Lena, bu yabancı adamla olan ilişkisi sayesinde, sıradan yaşamının ötesine geçer ve zenginlik, lüks ve macera dolu bir dünyaya adım atar. Ancak, bu yeni dünya onun için beklenmedik zorluklar ve tehlikeler de içermektedir. Lena, kendini büyük şehir hayatının cazibesine kaptırırken, aynı zamanda kendi kimliği ve değerleri arasında bir denge bulmaya çalışır.Film, Lena'nın yaşadığı romantik ve duygusal yolculuğu izlerken, post-sovyet dönemindeki Rusya'nın sosyal ve kültürel değişimlerini de yansıtır. Lena, kendi hayatını ve geleceğini şekillendirmeye çalışırken, aynı zamanda ülkesinin geçirdiği dönüşümlerin de etkisi altında kalır."Intergirl", aşkın ve maceranın sınırları aştığı bir hikaye sunarken, aynı zamanda bireyin kendi iç dünyasını ve hayatını şekillendirme çabalarını da ele alır. Moskova'nın renkli ve karmaşık atmosferiyle birlikte, Lena'nın kişisel ve duygusal büyümesini ve yaşadığı zorlukları izleyicilere derinlemesine aktarır.

Fresh Squeeze 3, yönetmenliğini Alicia Davidson'un üstlendiği ve başrollerinde Emily Johnson ve Michael Rodriguez'un yer aldığı nefes kesici bir macera filmidir. 2010 yılında çıkış yapan bu film, izleyicilere sürükleyici bir yolculuk sunuyor.Fresh Squeeze serisinin üçüncü halkası olan bu film, başarılı iş kadını Sarah (Emily Johnson) ve maceraperest fotoğrafçı Jake'in (Michael Rodriguez) bir araya gelmesiyle başlar. İkili, tropikal bir adada tanışır ve hayatlarının en unutulmaz macerasına atılırlar.Film, egzotik mekanları ve doğal güzellikleriyle göz kamaştırırken, Sarah ve Jake'in ilişkisi de derinleşir. Ancak, cennet gibi görünen bu adada beklenmedik tehlikelerle karşılaşırlar. Adanın yerlileriyle dostluk kurarken, onların geleneklerine ve doğaya olan saygılarını da öğrenirler.Alicia Davidson'un yönetmenliğindeki Fresh Squeeze 3, muhteşem görselleri ve sürükleyici hikayesiyle izleyicilere adrenalin dolu bir deneyim sunuyor. Film, macera ve romantizmin mükemmel bir karışımını sunarken, aynı zamanda doğanın gücünü ve insanın ona olan bağlılığını da vurguluyor.Emily Johnson ve Michael Rodriguez'un canlandırdığı karakterlerin duygusal derinliği ve kimyası, izleyicileri ekran başına kilitlemeye yetiyor. Aksiyon dolu sahneler, nefes kesen doğa manzaralarıyla birleşerek Fresh Squeeze 3'ü unutulmaz kılıyor.Fresh Squeeze 3, izleyicilere macera, romantizm ve doğa tutkusunu bir arada sunan heyecan verici bir film olarak hafızalarda yer ediyor. Büyüleyici hikayesi ve etkileyici performanslarıyla, izleyicileri tropikal bir serüvene davet ediyor.

Başrollerde yer alan Alex, çekici ve başarılı bir sanat galerisi sahibidir. Bir gün, antika bir dükkanın köşesinde eski ve gizemli bir kutu bulur. Kutunun içinde erotik sembollerle işlenmiş bir mektup ve bir dizi esrarengiz eşya vardır. Alex, kutunun gizemine kapılır ve içindeki sırları çözmek için araştırmaya başlar.Mektup, yıllar önce yaşamış bir aşık olan Pandora'nın tutkulu hikayesini anlatmaktadır. Pandora, çekici bir sanatçıdır ve hayat dolu bir kadındır. Ancak, tutkulu aşkı ve arzuları, kutunun içine hapsettiği erotik dünyanın kapılarını açar. Pandora'nın tutkusu, hem onun hem de sevdiklerinin hayatını değiştirir.Alex, mektubu okuduğunda, Pandora'nın hikayesine derinden bağlanır ve onun izini sürmeye karar verir. Araştırması sırasında, geçmişin erotik sırlarını keşfeder ve kendi arzularının peşine düşer. Kutunun içindeki erotik dünya, hem onun hem de çevresindekilerin tutkulu arzularını uyandırır.Alex, Pandora'nın hikayesini çözmek için cesurca adımlar atmaya devam eder. Ancak, bu arayışı, onu karanlık ve şehvet dolu bir dünyanın içine sürükler. Alex, kendi arzularının ve tutkularının peşinden giderek, Pandora'nın gizemli dünyasına doğru bir yolculuğa çıkar.

"Sevgili Yengem Yaktı Beni", yasak ve tutkulu bir aşk hikayesini anlatan, duygusal ve erotik bir film olarak karşımıza çıkıyor. Ana karakterimiz, genç ve yakışıklı bir adam olan Emre'dir. Emre, ailesinin yazlık evinde yaz tatilini geçirirken, beklenmedik bir şekilde yengesi Ceren'le karşılaşır.Ceren, Emre'nin ablasının eşi olan ve ailenin yanında tatil için gelen bir kadındır. Ancak aralarında birbirlerine karşı bir çekim olduğunu hissederler. Zamanla, bu çekim, aralarında bir tutkulu aşka dönüşür. Ancak bu aşkın yasak ve tehlikeli olduğunu bilmelerine rağmen, duygularını bastıramazlar.İkilinin tutkulu ilişkisi, aile içinde gizli kalması gereken bir sır olarak kalır. Ancak zamanla, ailenin diğer üyeleri bu sırrı öğrenmeye başlar ve durum karmaşıklaşır. Emre ve Ceren, aşklarını gizli tutmak için zorlu kararlar almaları gerekecektir.